Prague Quadrennial 2015 Gözlemleri


Prague Quadrennial 2015 Gözlemleri

 Prague Quadrennial 2015 Gözlemleri/ÇAĞMAN PALA

Prague Quadrennial, performans sanatları tasarımı ve mekân kullanımı üzerine düzenlenen uluslararası katılımlı bir organizasyon. Ben de 18-28 Haziran tarihleri arasında PQ 2015’e izleyici olarak katılma fırsatı buldum. PQ, 1967’den beri her dört senede bir yapılmakta ve tüm dünyadan ülkelerin,  tasarımcılarının son dört sene içinde yaptıkları en başarılı sahne tasarımlarını sergiledikleri bir platform haline dönüşmüş durumda. PQ sadece bir sergi değil; çok yönlü olarak sahnenin hemen her alanına ait tasarımlara (mekan-mimari, dekor, kostüm, ışık ve ses tasarımı gibi) yer vermekle birlikte, bütüncül bir yaklaşıma sahip. Atölye çalışmaları, dersler, söyleşiler, sokak gösterileri ve öğrenciler için sağladığı çalışma alanları ile yeni sahne pratiklerine olanak tanımakta.  

Bu sene on üçüncüsü yapılan PQ’a bir süreliğine katılarak, bu heyecan verici organizasyona tanıklık ettim.  İlk kez katıldığım PQ 2011 ile kıyaslandığında aktivitelerin şehrin içine fazlaca yayılmış olması, pek çok katılımcı gibi beni de rahatsız etti doğrusu. Organizasyonun bu noktadaki amacı olan, şehir ve mekânla bütünleşmiş bir PQ fikri, biz katılımcıların maalesef şehrin sokaklarında çok fazla vakit kaybetmemize ve istediğimiz performansları kaçırmamıza neden oldu. Sergilerinin şehir merkezinde küçük alanlara sıkışmış olması nedeniyle olsa gerek, ülke sergileri de içerik olarak beklentilerin altında kaldı. Ancak yine de pek çok yeni fikir ve aydınlanmış bir bakış açısı ile döndüğümü söyleyebilirim. Özellikle de sokak gösterileri, tasarımların Prag sokaklarında dolaşması fikrini çok sevdiğimi söylemeliyim, tüm bunlara yerel halkın verdiği tepkiyi gözlemlemek de ayrı bir keyif verdi.

PQ 2015, düzenlendiğinden bu yana beşinci kez “ PQ For Children” adıyla ayrı bir bölüm oluşturarak ve çocukları da bu sahne tasarım ve sahne mimarisi sergisine dahil etmiş. Çocuklar için ayrı bir harita hazırlayan organizasyon, sergi mekânlarında çocukları özellikle sevecekleri sergilere yönlendiriyordu. Sergi alanlarını gezerken, aileleri ya da okullarıyla gelen pek çok çocuk grubuna rastlamak bizim adımıza hem şaşırtıcı hem de çok keyifli idi. Çocuklarını küçüklükten itibaren sanatla tanıştıran, sergilere, müzelere, tiyatroya götüren bir eğitim anlayışı hemen göze çarpıyordu. Çocukların da sergileri sıkılmadan gezmesi çok ilgimi çekti. Bir ara, biri bebek arabasında üç çocuğu ile sergileri gezen bir anneyi görünce, gülümsemeden edemedim. Çocuklar bu tür faaliyetlere alışkın olsalar gerek, üç dört yaşlarındaki çocuk, abisinin incelediği parçaları göremediğinde annesinden onu kaldırarak onları göstermesinin istiyordu.

Hem ailelerin, hem de eğitimcilerin göstereceği ilginin farkında olan PQ, çocukların aileleri, okullarıyla da yalnız başlarına katılabildikleri rehberli turlar düzenlenmişti. PQ 2015’de çocuklar için atölye çalışmaları da vardı ve ayrıca Kafka Evi’nde yer alan GUD Sanat Galerisi’nde özel bir alan düzenlenmiş, çocukların bu atmosfere yaratıcı olarak katılması hedeflenmişti. “PQ 2015 Çocuklar İçin”in sloganı, “Herkes sanatçı olabilir” idi. Bu noktada motif olarak şemsiyeyi seçen organizasyon, şemsiyenin tiyatro aksesuarı olmasının dışında, çocuklar tarafından sanat eserine dönüştürülen bir obje olarak kullanılmasını hedeflemişti. Bu alanda çocuklar, grup olarak hepsi birbirinden ilgi çekici şemsiye tasarımları yapıyorlardı. PQ süresince bu galeride sergilenen şemsiyeler, PQ’nun son gününde (ben göremesem de) Prag’ın en turistik meydanı Old Town Square’de  PQ harfleri şeklinde sergilenecekti.  Bu kanımca, bir yandan tasarımları yapan çocukları sanat konusunda heveslendirme adına çok önemliydi, öte yandan çocukların yaptıkları bu çalışmaya ne kadar önem verildiğinin de bir göstergesiydi. PQ 2015 çocukları hem izleyici hem de yaratıcı-sanatçı olmanın ötesinde eleştirmen olarak da görmekte ve yönlendirmekteydi. PQ’da geleneksel olarak verilen çeşitli ödüllerin yanı sıra “Çocuk İzleyici Ödülü”de verilmekte. Diğer tüm ödüller, PQ jürisi tarafından verilirken bu ödül, çocukların oylarıyla belirlenmekte ve bu şekilde onların görüşlerine de değer verildiğinin altı çizilmekte. PQ 2011’de Türkiye standının aldığı çocuk izleyici ödülünü bu sene, Finlandiya öğrenci sergisi aldı. Çocukların en beğendiği ikinci sergi,  Çek Cumhuriyeti öğrenci standı, üçüncüsü ise Güney Kıbrıs ulusal sergisiydi.

Çocukları çok erken yaşlardan itibaren sanatla buluşturan sistem, Prague Quadrennial ile çocuğun tiyatro ve sanat konusundaki farkındalığını arttırmakta. Çocuğu bir yandan izleyici,  bir yandan yaratıcı olarak sanatsal sürece katan organizasyon,  bir yandan da kendi beğenisiyle verilen ödülle, onun bakış açısının önemini vurguluyor. Yaptığı çalışmanın Prag meydanında sergilenmesi bir çocuk için heyecan verici olsa gerek. Bizler, ülkemizde tiyatro ve sanat adına yapılan her türlü çalışmanın eksikliğini hissederken, Prague Quadrennial gibi büyük bir organizasyonun çocukları da içine alan bir çalışma yapmasını gıpta ile izledim ve Prague Quadrennial’ı gezen çocuklar adına çok sevindim. Öte yandan, ülkemizin çocuk tiyatrosu adına yaşadığı eksiklikleri,  çocukluklarını -ve belki de tüm yaşamlarını- hiç tiyatro izlemeden geçirecek çocuklarımızı düşünerek hüzünlendim. Ülkemizde de sanat adına, tiyatro adına ve çocuklar adına çok daha fazla şey yapılması ümidiyle…

Çağman PALA


11.08.2015