20 Mart 2003 Dünya Çocuk ve Gençlik Tiyatrosu Günü Assitej Türkiye Merkezi Bildirisi


Çocuk ve tiyatro; sevgiyle, bilgiyle yaratılması gereken iki varlık.

20 Mart 2003 Dünya Çocuk ve Gençlik Tiyatrosu Günü Assitej Türkiye Merkezi Bildirisi

Çocuk ve tiyatro; sevgiyle, bilgiyle yaratılması gereken iki varlık.
Çocuk ve tiyatro; insanın yarınlarını, başarısını, umutlarını yeşerten, oluşturan iki sanat.
Çocuk ve tiyatro; emekle, özenle, özveriyle yaratılan, büyütülen iki değer.

Bu ikilinin buluşmasıyla; tiyatro yapanlar ve izleyiciler; kendilerini, öteki insanları, yaşamı, içinde bulundukları çağı daha iyi tanıyacaklardır.
Bu ikilinin buluşmasıyla; insanların yürekleri, beyinleri, emekleriyle yarattıkları değerleri birbirleriyle paylaşmaları sağlanır.
Bu ikilinin buluşması; katılanların hepsinin yalnızlıktan kurtulmaları, kendilerini ve öteki insanları daha iyi tanımaları ve birbirlerini sevmeleri demektir.

Bu ikilinin buluşmasıyla hem tiyatroyu gerçekleştirenler hem de izleyenler daha anlamlı, daha güzel bir dünya kurma düşüyle ayrılırlar tiyatrodan.

Bu ikilinin buluşmasıyla; tiyatrodan çıkanlar, yüreklerinde, düşüncelerinde, doğayı, yaşamı, insanı , sevgiyle barışla yüceltme umudunun çoğaldığını duyumsamayacaklardır.

Bu ikiliyi buluşturmaya çalışanların, tutkuyla, sevgiyle, coşkuyla, özveriyle çabalayanların, çocuğa ve tiyatroya bilinçle yaklaşmaları, onları çok iyi tanımları zorunludur. Bu amaçla çocuk tiyatrosunu gerçekleştireceklerin; yazarından, yönetmeninden, oyuncusundan, dekor, ışık giysi tasarımcısından yer göstericisine kadar hepsinin çocuğu ve tiyatroyu önemsemesi, onlara saygı ve sevgiyle yaklaşması gerekir.

Çocuk tiyatrosu da erişkinlere seslenen tiyatronun tüm öğe, özellik ve kurallarıyla tıpatıp özdeştir. Tek farkı izleyicilerinin çocuk olmasıdır. Çocuk tiyatrosunun varlığı da çocukların erişkinlerden farklılığıyla açıklanabilir.
Bu fark; bedensel, duygusal, düşünsel ve düş gücü özelliklerinde belirginleşir. Çocukların olağanüstü hareketliliği, görsele ve somuta yatkın düşünce yapıları, çabuk etkilenen duygusal özellikleriyle, hiçbir erişkinin ulaşamayacağı düş gücü varsıllığı; incelenmesi, bilgilenilmesi, göz önünde tutulması gereken öğelerdir. Çocuk tiyatrosu yapanların kısaca değinilen bu öğelerle yakından ve derinlemesine ilgilenmesi gerekir.

Çocuk için oyun, vazgeçilmez bir gereksinmedir. Çocukların oynamak için yaşadıklarını söylemek yanlış olmayacaktır. Bu çocuk tiyatrosu yapanlar için önemli bir noktadır.

Çocukların oyun köşeciklerine; samanyolu Gökadası, evrendeki tüm güneşler, gezegenler, okyanuslar, dağlar, ormanlar, hayvanlar sığabilir. Onların oyunlarında canlı cansız tüm varlıklar, konuşur, ağlar, gülerler. Tüm zamanlar ve tüm uzamlar o köşecikte yaşarlar. Orada hiçbir düş yadırganmaz.

İşte bu nedenle çocuk tiyatrosunda Keloğlan astronottur, Parmak Çocuk uzayda dolaşır, Yedi Cüceler, dünyayı yıldız savaşlarından korur. Kibritçi Kızın kibriti tüm karanlıkları aydınlatır, üşüyenleri ısıtır, Kırmızı Şapkalı Kızın sepetindeki yiyecekler Afrika'daki aç çocukları doyurur, Kül Kedisi tüm silahları yok eder, dünyayı barış gezegenine çevirir. Deniz Kızı tüm evrende sevgiyi egemen kılar. İşte çocuk tiyatrosu yapacaklar için varsıl bir düş dünyası.

Yerküredeki tüm gelişmiş ülkelerin tiyatroya, özellikle de çocuk tiyatrosuna ne denli önem verdiğini, tiyatrodan sanat ve kültürden yoksun ulusların yoksulluktan kurtulamadığını, insanlarının da özgür olmadığını biliyoruz. Bu da bize çocuk tiyatrosuna sevgi ve bilgiyle yaklaşmanın gerekliliğini göstermektedir.

Ne mutlu o ülkeye ki, insanlarını, özellikle de çocuklarını; insanı insan yapan değerlerle buluşturacak tiyatro yaratıcılarına, tiyatro eserlerine, tiyatroya giden ve çocuklarını tiyatroya götüren bir seyirci çoğunluğuna sahiptir.

Böyle bir ülke olma yolunda hepimize başarılar... 

 

Ülker KÖKSAL


20.03.2003